Sene 2011, Sarıyer sahildeki daimi buluşma noktamızda bendeniz, Olc ve Dede oturmuş dünyayı kurtarma planları yapmaktayız. Aniden mekana ortamların laalettayin beliren karakteri Johnny damlar ve … ‘Neco dün sizin memleketin(Belçika) birasından içtik..Carrefour’da 6 küsür lira..ama adı ne hatırlamıyorum…‘ der. Cümlenin sonu gelmeden nanosaniye seviyesinde bir atiklik ile kendimizi markette buluruz. Kuytu köşe bir reyonun en üst rafından duran ilk göz ağrımlarımdan Leffe Blonde ve Bruneden başkası değildir. Biralar el yakan fiyatlarına hiç aldırış edilmeden alınır ve sessiz bir köşede umarsızca tüketilir. Biralarımız cafer beyin abdest suyu ile papazın vaftiz suyu arasında seyreden bir sıcaklığa yakınsadığından içimi biraz zor olmuştur ama herkesin yorumu aynıdır. Bu biralar çok ‘farklı’dır…
Her ne kadar günümüz itibari ile ülkemizde çıkarılan “düzenlemeler” sonrasında bira duraklama dönemine girmiş olsa da 2011’de Tuborg grubunun yaptığı bu ithalat(sanırsam Hoegaarden ile birlikte..) biranın Türkiye’de yükselme döneminin başlangıcı olmuştur. Bloga ilk başladığım günden beri aklımda olan bu incelemeyi işte bu buhran döneminde yazmayı uygun gördüm. Şimdiden afiyet olsun … 🙂
Ne çektin be Leffe ?
Dünya’nın en küçük şehirlerinden biri olan Dinant‘ın güneyinde Maas/Meuse nehrinin kıyısında kurulmuş olan ve mazisi 1152‘e dayanan Notre-Dame Abbey veya bugünkü adıyla Leffe Abbey‘de 1240 yılında başlamış biramızın serüveni. O zamanlar şerbetçi otu yerine grut/gruit adı verilen şifali bitkiler ve baharatlardan oluşan bir çeşit çeşni kullanılırmış.
15. yüzyıldan sonra Leffe’nin başına gelmeyen kalmamış. Önce yaygın bir hastalık sonucu bir çok rahip ölmüş. Daha sonra 1460da sele yenik düşmüş. Sel sonrası yaralarını sarmaya çalışırken bu sefer Bourgogne dükü 1. Charles‘ın kuvvetleri tarafından tüm Dinant şehri ile birlikte yağmalanmış bu bahtsız manastır. Yıllar süren talihsizlikler Fransız ihtilali ile devam etmiş ve manastır tamamıyla dağıtılmış. 1809’da bira üretimi tamamıyla durmuş. 1. ve 2. dünya savaşı esnasında ise bira üretiminde kullanılan tüm malzemeler eritilip silah ve mühimmat yapımında kullanılmış.
1952de ise Peder Nys ve Albert Lootvoet adında bir bira üreticisi Leffe’yi küllerinden doğurmuş. Tamamıyla geleneksel tarife ve proseslere bağlı kalarak Leffe Brown’ın üretimine Overijse’de Lootvoet tesislerinde başlamışlar. Bu tarihten sonra bira bir efsaneye dönüşmüş ve manastırın da kör talihi kırılmış. 1977’den beri Leffe AB InBev tarafından Leuven’de Stella Artois’in fabrikasında üretilmekte. Gelirin bir kısmı manastırın bakımından ve hayır işlerinde kullanılmaktadır.
Kaynak : http://www.leffe.com/en/history
Maison Leffe ve Leffe Cafe
Dinant şehrinde Leffe’nin manastırı ile birlikte Leffe müzesi ve Leffe’nin belçikanın başka şehirlerinde de bulabileceğiniz Cafesi bulunmakta. Beeraderler için her iki mekanı da ziyaret ettik. Öncelikle Maison Leffe’den başlayalım. Mekan Paskalya’dan Kasım ayına kadar ki dönem ile Christmas’da (Yüksek Sezon) Salı – Pazar arası 11-19:00 arasında açıkken düşük sezonda sadece Cuma-Pazar arası açık. Giriş 7 euro ve müze gezisi ve bira tadımından sonra bir adet Leffe bardağı da hediyesi. 12 yaş altına ücretsiz.
İçersi bayağı otantik tasarlanmış. Her bira için ayrı bir ekran ayrılmış. Kartınızı okuttuğunuzda ekranda bira ile ilgili bilgiler anlatılırken diğer taraftan üretim ile ilgili objeleri ve hammedeleri görüp onlarla ilgili bilgi alabiliyorsunuz. Biraların aromasını size doğru üfleyen interaktif bir sistemde her kioskda mevcut. Biralar dışında manastırın tarihini anlatan bir kısım mevcut onun dışında Leffe’nin eksi şişelerinin, bardaklarının ve coasterların sergilendiği bir kısım var. Gezinin sonunda ise sizi ufak bir quiz bekliyor.
Müze geziminden sonra ister içerde isterseniz mekanın mükemmel bahçesinde tadımınızı yapabiliyorsunuz. Bizim şansımıza hava çok güzeldi o yüzden tadım faslına bu güzel bahçede devam ettik. Müzeye gelmeseniz bile Dinant’a yolunuz düşerse Maison Leffe’nin bahçesinde bir bira içmenizi kesinlikle öneririm.
Müzede çektiğimiz tüm resimleri Facebook sayfamızda bulabilirsiniz. http://facebook.com/beeradercom
Onun dışında Dinant’da nehir üstünde güzel bir yere konumlanmış Leffe Cafe bulunmakta. Özellikle Belçika’da ve Avrupa’nın bir çok yerinde Leffe Cafe zincirinin üyeleri var. Klasik bir brasserie. Güzel bir steak yanında Leffe yudumlamak için ideal. Fiyatlar ise ortalama. Bu şirin şehirde uygun bir yemek için ideal yerlerden biri Leffe Cafe.
Gelelim biralarımıza …
Tipi : Belçika Açık Ale / Manastır birası (her ne kadar bir stil olmasa da)
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %6.6 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 5-6 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~1.5 yıl
– Temiz altın sarısı biramızın 2 parmak kalınlığında yoğunca ve bolca lacing yapan bir köpüğü var. Orjinal bardağındaki görüntüsü görsel bir klasik. Doldurun bardağa ve biblo niyetine koyun evin bir köşesine 😀
– Aromada karanfil ağır basarken az da fırından taze çıkmış ekmek kokusu(maya) da yükselmekte biramızdan.
– Lezzet kesinlikle tatlı. Bolca meyvemsilik hakim. Mayanın eseri olan karanfil ve muz oldukça yoğun bir biçimde hissedilmekte. Şerbetçi otu karakteri oldukça sönük biramızda.
– Leffe’de kaynama esnasında alkol oranını arttırmak amacıyla şeker kullanılmakta. Şeker aynı zamanda gövdeyi hafifleten bir etkiye sahip.(alkolun yoğunluğunun sudan düşük olması nedeniyle) Bu yüzden yüksek alkol oranına rağmen oldukça içilebilir bir bira Leffe Blonde. Orta derecede gazlılığa sahip.
– Butik biralarla ilk defa tanışan insanların ve özellikle bayanların oldukça ilgisini çeken bir bira Leffe Blonde. Benim zevkim için ise biraz fazla tatlı ve dengesiz.
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 8 / 10
Ratebeer : Overall : 86, Style : 92
Beeradvocate : BA Score : 81 , The Bros : 66
Leffe Brune
Tipi : Dubbel
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %6.5 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 8-10 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~1.5 yıl
– Maun rengi biramızın arkasından ışık vurduğunda ortası kızıla çalıyor. 2 Parmak kalınlığında yoğunca ve bolca lacing yapan bir köpüğü var. Köpükdeki baloncuklar çok düzenli ve küçükcene. Bakmaya doyamayacağınız bir güzellik 🙂
– 1240’da ki orjinal tarifine bağlı kalınarak yapılan biramızın aromasında karamel ve meyvemsilik(kuru üzüm vs..) hakim.
– Önce hafif tatlı bir başlangıç karanfil vari hafif baharatlı ve acı bir bitiş. Sanırsam Leffe’ler arasında en dengeli bira Brune.
– Gazlılık ve gövde orta derecede. Oldukça içilebilir, insanı baymayan bir Dubbel.
– Bu bira Belçika’da gastronik bir yıldız. Konu yemek/peynir – bira eşleme olduğunda her zaman adı geçen bir bira. Ayrıca Stoofvlees/ Flaman Karbonatı gibi yemeklerin yapımında kullanıldığında ete karamelize bir lezzet vermekte.
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 9 / 10
Ratebeer : Overall : 92, Style : 93
Beeradvocate : BA Score : 85
Leffe Tripel
Tipi : Tripel
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %8.5 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 8-10 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~1.5 yıl
– Leffe’nin ikincil fermantasyon olan tek birası. Hoegaarden’ın üretim tesislerinde üretilmekte. MJin Great Beers of Belgium‘una göre birincil fermantasyonda Vieux Temps şişedeki ikincil fermantasyon için ise Hoegaarden maya nesli kullanılmış.
– Bulutlu ve bal sarısı bir rengi var biramızın. Bir tripela yakışır şekilde bolca köpükle taçlandırılmış. Yalnız köpüğün ömrü Tripel türünün diğer örneklerine oranla oldukça kısa.
– Aromada limon,tropik meyveler ve maya etkisi hakim.
– Klasik tatlı, karamelize,muz ve karanfil bazlı Leffe başlangıcı az da olsa limoni ve bolca maya imzası taşıyan bir baharatlılık ile sonlandırılmış. Blonde’un kompleksleşmiş bir hali bu bira.
– İkincil fermantasyon alkol oranını 8.5e çekerken ağızda bıraktığı his orta gövdeli ve oldukça gazlı ve canlı. Alkol oranına oranla fazlasıyla tazeleyici bir bira.
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 8 / 10
Ratebeer : Overall : 89, Style : 85
Beeradvocate : BA Score : 86
Leffe Radieuse
Tipi : Belçika Kuvvetli Ale
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %8.5 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 7-8 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~2 yıl
– Daha önce Belçika Biraları haftasonunda Brüksel borsa binasında balık beerbapası ile eşleyip denemiştik bu birayı. Bu seferse Maison Leffe’nin tadım odasında denedik Leffe’nin bu gurme birasını. Kelime anlamı olarak Radieuse meleklerin kafalarının etrafındaki hale imiş..
– Temiz kırmızı/kehribar renkli bir bira. Köpüğü yok denecek kadar az.
– Meyve kokuları hakim aromada ve tatta. Klasik karamelize Leffe başlangıcına kırmızı erik tadına benzer bir meyve tatlılığı eşlik etmiş. Bitişde ise şerbetçi otlarının karakteri hakim. Baharatlı ve çok hoş bir acılığı var. Sanırsam şerbetçi otu karakterinin en belirgin olduğu Leffe birası Leffe Royale ve Radieuse. Yüksek alkol oranı güzel saklanmış tat dengesinin arkasında.
– Orta gövdeli ve bolca gazlı bir bira.
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 7,5 / 10
Ratebeer : Overall : 89, Style : 74
Beeradvocate : BA Score : 84
Leffe 9
Tipi : Belçika Kuvvetli Ale
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %9 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 7-8 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~2 yıl
– Leffe Blonde’un hafif açık kehribar rengine çalan bir hali bu biranın görünüşü.
– Aromada muz ve vanilya yoğun maya hakimiyetinin arkasında kalmış. Bu biramızın bitişi hafif isli ve alkol tadı belirgin.
– Orta gövdeli ve bolca gazlı bir bira. Bu biranın Leffe’nin yıldızı olmadığı kesin…
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 7 / 10
Ratebeer : Overall : 71, Style : 45
Beeradvocate : BA Score : 84
Leffe Printemps/Lentebier/Rossa – Bahar Birası
Tipi : Belçika Ale
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %6.6 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 7-8 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~1.5 yıl
– Sadece Belçika pazarında satılan bir bira. Bahar birası olmasına rağmen yıl boyu bulunabilmekte.
– Koyu kehribar ve ışık vurduğunda hafif kızıl vurguları olan 1 parmak kalınlığında bol lacing etkili köpükle taçlandırılmış bir bira.
– Aroması ve lezzeti klasik Leffe ayarında ama oldukça silik. Bitiş oldukça kuru.
– Orta gövdeli ve gazlı bir bira. İçilebilir fakat basit bir lager kadar sıkıcı..
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 6,5 / 10
Ratebeer : Overall : 59, Style : 62
Beeradvocate : BA Score : 77
Leffe Ruby
Tipi : Meyve Birası
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %5 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 7-8 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~1.5 yıl
– Çok fazla yoruma gerek olmayan bir bira. Leffe’nin daha çok bayanları hedef aldığı bu bira adeta bir kamera şakası. Öksürük şurubu içmekten bir farkı yok bu biranın tadımının. Bira adı altında satılmasa, bir içecek olarak aslında güzel ve oldukça ferahlatıcı ama meyve birası adı altında sattığınızda durum biraz değişiyor.
– Görüntüsü oldukça ilgi çekici. Adından da anlaşıldığı gibi yakut kırmızısı hafif pembeye çalan bir köpük ile taçlandırılmış biramız(?). Aroma ve lezzetde o tatlı meyvemsilik baskın. Dengeden eser yok. Maison Leffe’de hafif isli ve odunumsu bir bitiş ile dengelendiği iddia edilse de biz bunu pek alamadık. Bir kadehi bir kişinin yorulmadan bitirmesi gerçekten zor. Yinede aşırı tatlı düşkünü ve bira sevmeyen insanlar için önerebilinecek bir meşrubat …
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 5 / 10
Ratebeer : Overall : 14, Style : 38
Beeradvocate : BA Score : 73
Leffe Royal
Tipi : Kuvvetli Belçika Alesi
Bölgesi : Leuven / Belçika
Alkol Oranı : %7,5 ABV alkol oranı
Önerilen Sıcaklık : 8-10 Derece
Bardak Tipi : Geniş şarap kadehi
Raf Ömrü: ~1.5 yıl
– Leffe Nectar ile birlikte 2013 senesinde aileye katılan bu yeni birayı Colruytda bardağı ile sattıklarını görünce dayanamayıp aldım ve denedim. Bardak gerçekten çok klas…
– Leffe Blonde’un Belçika’da Westvleteren, St.Bernardus gibi biraların kullandığı Poperinge bölgesinin ünlü Whitbread Goldingi ile birlikte, Amerikan Cascade ve Challenger – Tomahawk karışımı şerbetçi otları görmüş hali. Tüm bu leziz ve aromatik şerbetçi otlarını duyunca insan ister istemez güzel bir Belçika IPA-Strong Ale yorumu beklemekten alamıyor kendini.
– Çok derin altın rengi biramız arkadan güneş parladığında ortalara doğru sarıya çalıyor. Bolca köpüklü ve köpük beyaz,yoğun ve baloncuklar tek düze. Köpük oldukça uzun ömürlü. Bardağın dibine L harfi kazınmış ve burdan bolca köpük yukarı doğru nüfuz etmekte. Duvel tornadosu havası var anlayacağınız. Bu biraları ve bardakları tasarlayanlar kesinlikle görsel sanatlar okumuşlar çünkü bu bira bardağı ile birlikte gerçekten bir sanat eseri.
– Aromada klasik Leffe Blonde’un ötesinde çok silik limoni notlar alınabilmekte. Ayrıca alkol kendini hissettirmekte.
– Damak klasik leffe Blonde ile başlayıp acı bitiyor. Acılık pek de sevmediğim hafif metalik yönde.
– Orta gövdeli ve gazlılık yüksek sayılabilir. Beklentilerimi pek karşılayamayan bir bira olmuş Leffe Royale. Klasik Leffe tadından bu birada da kurtulamamışlar.. Yinede sırf havalı bardağı için de olsa denenebilir bu bira 🙂
Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama
Benim puanım 7 / 10
Ratebeer : Overall : 64, Style : 40
Beeradvocate : BA Score : 86
Beerader.com 
Selamlar,
Sonunda Leffe’yi de okumuş olduk.. Özellikle müzeden resimler harika, bir an önce oraya gitme isteği uyanıyor insanda.. Gezilecek çok yer, içilecek çok bira var.. 🙂
kesinlikle 🙂 Müze ufak ama çok güzel hazırlanmış. En güzeli ise mekanın konumu. Yemyeşil bahçesinde Dinant manzarasıyla birlikte tadım yapılabiliyor. Şehirde zaten çok şirin ve güzel. Bir daha ki Belçika yolculuğunda yanlışlıkla havaların güzel olduğu bir güne denk gelirsen öneririm kesinlikle 🙂
Merhaba,
Leffe ile o kadar çok haşır neşir olduk ki memlekette, en kolay bulabildiğimiz biralardan. Türkiye de geniş kitleler Leffe ile giriş yaptılar Belçika biralarına, pek çok kişinin ilk göz ağrısı oldu, bunun için bu yazı çok anlamlı olmuş bence. Marketlerde yaklaşık 2.5-3 Euro gibi bi fiyatı var. Çok sevdiğim bi bira değil ama olur da Türkiye den çekilirler ve diğerleri piyasaya hiç girmez korkusuyla elimden geldiğince alıyorum.
Dediğin gibi büyük dağıtımcıların bu tip güzel biraları getirmesi güzel birşey ülkemizde biracılık için. Umarım tüm yasaklamalara rağmen momentum korunur..
merhaba, guzel bir yazi olmuş. benim merak ettigim “guinness vs leffe brune” yapsak aradaki fark ne kadar sizce? guinness’in asitidesi gibi düşük mü leffe brune de?
Fuat selamlar,
Öncelikle stil açısından Guinness bir Irish dry stout iken Leffe Brune bir BDA(belgian dark). O yüzden ikisi karakter açısından farklılık gösteren biralar ve kulvarları farklı.
Asidite konusuna gelince aslına bakılırsa Irish Dry stoulatlarda kullanılan ve ‘vatting’ adı verilen bir teknik sayesinde bu stildeki biralarda çok az da olsa ekşi ve asidik bir dokunuş bulunmakta. Bu Guinness’i brett,laktik asit vs.. gibi vahşi mayalarla enfekte olmuş bir fıçıda bekletip daha sonra genç Guinness ile harmanlama esasına dayanan bir teknik. Sonuçta ortaya bir Flemish red veya Geuze kadar olmasa da asidik ve keskin sonuçlar çıkmakta. Özellikle ithal edilmeyen İrlanda sürümlerinde bu ekşi ve asidik dokunuş daha belirgin.
Eğer asiditeden kastın gazlılık ise Guinness’in oldukca yumuşak bir gazlılığı ve kremamsı bir gövdesi var. Leffe’de gazlılık ortalama düzeyde olsa da Guinness’le karşılaştırıldığında dokusu çok daha agresif.
Leffe’nin hastasıyız ama ülkemize ithalati henüz 3 çeşitle sınırlı ve haliyle mali olarak çok külfetli. İnsan bazen neden Belçika’da doğmadım demiyor değil..
Mali kısmına gerçekten hak vermemek elde değil. Dövizin durumu ve vergiler ortada.. sanırsam ithalatçıların elleri kolları bağlı bu durumda.
Onun dışında Leffe için Türkiye’de bulunan çeşitler yeterli diyebilirim. Diğer biraları yazıda da belirttiğim gibi büyük değişiklikler içermiyor. O yüzden Leffe’de çeşitlilik yerine Leffe dışındaki başka biraevlerinin biralarının ithalatı daha makul olabilir 😉
sanırım tripel yok. londe yerine tripel i tercih ederim, keşke o da olsa. yoksa brune un hastasıyız 🙂