RSS Besleme

İlk inceleme… ve tabiki Duvel

Posted on

Duvel_Leuven_Florya1Nerden çıktı bu bira blogu şimdi ? Hem de Türkçe …

Yıllardır yapılacaklar listemin bir köşesinde, tozlanmaya yüz tutmuş bir projeydi bira ile ilgili bir blog yapmak. Almanya’da yaklaşık 1.5 sene bulunmuş sonrasında da Belçika’ya yerleşmiş biri olarak haliyle biradan ve bira kültüründen kaçmak pek mümkün olmuyor.(… sudan ucuz kardeşim biz ne yapalım ? …)

Türkiye’de ise bira çok seviliyor fakat ne yazık ki 1-2 üretici ve 3-5 ithal bira dışında çok seçeneğimiz yok. Bende düşündüm taşındım dedim ki bir blog yapayım hem de Türkçe olsun, tadına vardığım güzel biralar hakkında yorumlarımı yazayım, hikayeler paylaşayım. Sonra kim bilir belki başka beeraderlerde katkıda bulunur çığ gibi büyür bu blog.

Amacım Türkiye’ nin Michael Jackson ‘i (…şarkıcı olan değil, biracı olan…) olmak değil tabi. Tamamıyla hobi amaçlı bişeyler karalamak… Belki gün gelir Türk beeraderlerin ilgisini çeker, Türkiye’de bira bilinci daha çok gelişir, çeşitlilik artar, insanlar 1-2 biraya veya sınırlı sayıdaki aşırı pahalı ithal biralara mahkum kalmaz ve en önemlisi bende beeraderlerime valizle şişe şişe bira taşımak zorunda kalmam 🙂

*beerader : Biraya gönül veren insan

Neyse çok boş konuştum. Gelelim ilk incelememizin ana maddesine.. alemin kralına.. Şeytanın ta kendisine … Duvel ‘e ..

Mechelen Grote Markt – Duvel Çerez queyfi

Peki Neden Duvel ?

İlk incelememize konuk olma şerefi Duvel ‘ in tabiki. Peki ya neden ?

– En popüler biralarım listesinin başlarında olması
– Daha 2 hafta önce bira imalathanelerine yaptığım gezi ve orada yasananlar silsilesi
– Gezi sırasında Türkiye’ ye ithal edildiğini öğrenmem
– Tombul şişesinin, ilk göz ağrımız Efes ‘e olan benzerliğinin bende yarattığı sempati


Görünüş

– Biramızı tombul şişesinden (Meşhur Trappist Chimay ile ayni sise, siseler ayni fabrikada, Moorgart’da üretiliyor) bardağımıza döktüğümüzde az bulutlu, parlak altın sarisi bir renge sahip olduğunu görüyoruz Duvelin. Şişedeki maya bardağa dökülmediği takdirde daha berrak bir renk alıyor kerata.
– Kimileri birada kopuk olayına karşı olabilir ama bu veledin ole güzel, ole temiz, çarşaf gibi bembeyaz bir köpüğü var ki hayran olmamak mümkün değil beerader.
– ve tabi ki bira bardağının dibinden yükselen ve Duvel in tornada diye tasvir ettiği o görsel şölen. Tornado ile ilgili efsane videomuz :



Duvel Bardağı

* Bir mühendislik harikası..

– Belçika’ da her bira kendi bardağında servis edilir. İşin raconu bu ve bu konuda bayağı hassaslar. Aman sakin gidip te bir yerde bana bir 70lik Duvel falan demeyin oyarlar adamı valla. Duvel demeniz yeterli yada iyice racon kesecem diyorsanız sign of horns (\m/) yapın anlarlar.
– Bardak üçüncü jenerasyon Moortgat kardeşler tarafından tasarlanmış
– Tulip bardak tipinde. Dibindeki D harfi şeklindeki pütürtü tornado (bknz. Gorunus) oluşumunu sağlıyor. Tornado ise co2 ile köpüğü besleyip biranın bardaktayken korunmasına yardımcı oluyor.
– Birayı bardağa uygun bir şekilde döktüğünüzde biranın ve köpüğün Duvel yazısını ortaladığını görürsünüz. Birayı bardağa nasıl dökmeniz gerektiğini anlatan linkimiz : youtu.be/PT1b_IOftZE
– Orıjinal Duvel yazılı bardağın dışında farklı desenlerde onlarca Duvel bardağı bulunmakta.
– Arıza beeraderlerden birinin Duvel bardağı kolleksiyonu : http://collection-duvel.net/Verres.html
Duvel in orjinal koleksiyon linki : http://www.duvelcollection.com/home_en.html

Koku Lezzet

Duvel_Leuven_Florya2

Leuven’de bir pubda güneş gibi parlayan Duvel’imiz..

– Burnunuzu daldırıp kokladığınızda misler gibi meyve kokuları gelmekte biraz limoni biraz ise muz-i (ole bişey var mı ki la?) Biraz daha kasarsanız Alman pils maltlarının kokusu da burnunuza hucum edebilir.
– Koklamadan kendinizi alırda sole biradan ilk yudumunuzu höpürdetirseniz , biranın dil uzerindeki yolculuğunda önceleri meyva aromasının tatlılığı daha sonra ise şerbetçi otlarından gelen hafif acımsı hafif baharatımsı yapısını hisseder, husu bulursunuz 🙂
– Bunun dışında biramız bolca gazlı (carbonated) ve doğal olarak gevrek çıtır çıtır bir yapıya sahip. Her mevsim gitse de yazları ayrı bir hoş oluyor Duvel ( her ne kadar Belçika da yazlar maks. 5 günden ibaret olsa da)
– Şarapçıların aftertaste diye tabir ettiği, MJin ise ısrarla finish diye betimlediği, ağızda bıraktığı etki ise tatlılıktan daha çok baharatımsı bir etki.

Kısa Tarihi

Dünya’ nın en eski birası olmasa da neredeyse tanzimat dönemine kadar uzanan bir mazisi var Duvel in. Hızlıca :

1871: Herşeyin inceden başlaması. İmalathanenin kuruluşu vs..
1918-1923: Tarifi araştırma geliştirme suresi ve İskoçya’dan mayanın getirilmesi
1923: Victory Ale diye adlandırılan biranın, yerel halktan birinin “ya panpa bu nasıl bira bunun içine şeytan kaçmış” demesiyle Duvel adını alması. Duvel Flamancanın Brabant/Ghent/Antwerp diyalektiğinde şeytan demek. (Evet bu ufacık minicik içi dolu turşucuk ülkede 3 farklı dilin yanında her dilin içinde de tonlarca diyalekt farklılığı var 😕 )
1960: Bardağın tasarımı

Duvel ve Moortgat tarihi




Teknik Detaylar

– Tipi : Belgian Golden Ale – Türkçe meali Belçikalı sarışın bomba
– Bölgesi :  Puurs / Antwerpen / Belçika
– Alkol Oranı :  
%8.5 ABV alkol oranı – Drink responsibly kardeşiiim
– Önerilen Sıcaklık : 10 Derece

– Maltlarımız Alaman arpa pils maltı. Altın sarısı biramıza rengini veriyor
– Hops yani şerbetçi otlarımız :

– Suyun karakteri sanırım ki bir İskoç stout kadar etki etmiyor ama kayıtlara gore kendi kuyularından çıkardıkları bir su.
– Mayamız İskoç Mc Ewans mayası. Maya Hakkında Michael babanın yazısı : http://beerhunter.com/documents/19133-000020.html

– Mayamız şişe içinde ikincil fermantasyonu gerçekleştirdiğinden raf ömrü yüksek (yaklaşık olarak 3 sene) bir bira.
– Bu ikincil fermantasyon durumu Flamanca “in de fles” Fransizca ise “en bouteille” diye adlandırıyor yani Türkçe mealimiz “şişede” demek.

Duvel ‘in yaklaşık 9 ay süren üretim sürecini gösteren video :

 

NOT : Türkiye’deki şişelerin üstünde önceleri şeker daha sonra ‘glikoz şurubu’ yazması bazı dikkatli okuyucularımızı kıllandırmış. Konu ile ilgili Duvel grubundaki bira ustası ve ‘elçisi’ Nicolas Soenen ile iletişime geçtim ve kendilerinden şu şekilde bir cevap aldım :

We do use the same glycose syrup in every Duvel which we brew and this syrup is wheat based. Not corn or cane based …The reason why we need to use some sugar is:

*For refermentation: after maturation and filtration, we do add some fresh glucose syrup in order to provide the yeast with sugar for refermentation. This is standard practice for all refermented beers in Belgium. Belgian brewers tend to not to use krausen like some German Brewers e.g. who are bound to the Purity Law

*For flavor reasons: this increases the attenuation degree of the beer after fermentation vs a full malt beer, resulting in a more drinkable taste profile which renders the beer more ‘devilish’ 😉 . Of course this results also in side effects like better clarity and lower colour of the final beer. The alcohol content we could reach also with full malt, but the real reason is the targeted taste profile.

Türkçe meali :

Dünya üzerindeki tüm Duvel‘lerde aynı buğday bazlı glikoz şurubunu kullanmaktayız. (Şeker kamışı veya mısır bazlı değil..) Şurup kullanılmasının sebepleri :

* Fermantasyon : Olgunlaşma ve filtrelemeden sonra biramıza ikincil fermantasyon için belli oranda taze glikoz şurubu katılıyor. Bu süreçte Alman üreticiler saflık yasasından dolayı krausen (Beerader : yani birincil fermantasyon esnasında biranın üstünde biriken aktif maya ve wort karışımı) kullanırken Belçika’lı üreticiler farklı sebeplerden dolayı şeker kullanmayı tercih etmekte.

* Lezzet : Tam malt bir biraya göre seyrelme oranı daha yüksek olduğundan (Beerader : maltda bulunan sükroz, maltoz ve maltotriose gibi kompleks şekerlerin maya tarafından sindirimi glikoz gibi basit bir şekere oranla çok daha zor olduğundan) ortaya yüksek alkollü olduğu kadar içilebilir ve daha şeytansı bir bira çıkıyor. Bunun yanında biramız daha berrak ve altın renkli oluyor. Bu alkol oranına tam malt ile de ulaşabilirdik fakat istediğimiz tad profili çıkmazdı diyorlar..

Moortgat Fabrikasına Gezi , Ssst… Hier Rijpt den Duvel

Resim'in orijinali icin : fietsknooppunten.blogspot.com

* Ssst… Hier rijpt den Duvel

“Ssst… Hier Rijpt den Duvel” , “Sessiz olun kardeşim, burda Duvel yetişiyor” demek. Bu yazı fabrikanın otoyola bakan kısmında yazılı ve şeytanı uyandırmamak için adeta bize bir uyarı niteliğinde 🙂 Eğer yolunuz Belçika’ya düşerse ve Duvel ‘i evinde ziyaret etmek isterseniz, kendilerinin çok güzel bir adet fabrika turu bulunmaktadır. Geziyle ilgili bilgileri : http://www.duvel.be/#/int/en/visit_duvel adresinden bulabilirsiniz.

15 kişilik grup oluşturabilirseniz İngilizce rehberli tur için ücret 9 Eur ve turun dışında bira tadımı ve bir adet özel Duvel hedaaayesi(hediyenin ne olduğunu spoiler vermemek için sölemiyorum ama tahmin etmesi zor bişi değil 🙂 ) veriyorlar. 15 kişiyi bulamazsanız bile arayın yaptırın rezervasyon onlar sizi başka gruplarla birleştirmeye çalışacaklardır.

Duvel dışında Moortgat grubu Vedett, Maredsous, Liefmans, Bel Pils, La Chouffe, Bernard, Hennepin, De Koninck gibi çok başarılı biraları ürettiğinden, bu biralardan istediğiniz 2 tanesini tadma şansı bulabilirsiniz tur boyunca. Kısaca geziden bahsedersem eğer;

Şerbetçiotu çıkmazı

Öncelikle Duvel ‘in fabrika içindeki barında toplanılıyor rehber gezi ile ilgili bilgileri verdikten sonra yukarı sinema salonuna çıkarıp bir kaç gaza getirici video izletiyorlar. Daha sonra aşağı inip kulaklıklarımızı alıp Hopstraatdan(Şerbetçi otu sokağı 🙂 ) yolumuza çıkıyoruz.

Yolun çok başlarında bayağı kotu bir koku burunlarımıza hucum ediyor herkes birbirine suçluluk duygusu ile bakarken tur rehberi “o su arıtma tesisinden gelen koku korkmayın gayri” diyor. Daha sonra üretim alanına giriyoruz ve orada rehber kullanılan maltlar ve şerbetçi otları ile ilgili bilgiyi veriyor. Fanuslar içine koymuşlar maltları falan görebiliyorsunuz. Daha sonra hep beraber mashing alanına yani maltın sıcak su ile yoğurulup içindeki şekerleri salıverdiği ve wort denilen bol şekerli sıvıya dönüştürüldüğü yere geçiyoruz.

Buradan musluktan wort halini tattırıyorlar biranın. Tur rehberi “Türkiye’ de ki ada çaylarına benziyor değil mi? “ diyerekten bir anda sempati fatalitysi yapıyor 🙂 Hakikaten de ole çok tatlı ada çayı , elma çayı arası harikulade bişi wort.

Akabinde şerbetçi otlarının karışıma eklendiği tankların yanından geçiyoruz, “eskiden bakirdi bunlar simdi EU standartları izin vermiyor nerede o eski günler” diyor rehber. Dışarı çıktığımızda ise bizi devasa fermantasyon tankları karşılıyor. Burası yüksek fermantasyon(top fermenting) yapılı Mc Ewans mayasının karışımımıza hücum ettiği tanklar. Tur rehberimiz fermantasyon esnasında istenilen etkiyi vermeyen bazı maya gruplarının Hollanda’ da bir domuz çiftliğine yollandığını ve halihazırda bu mayanın %4 oranında alkol içerdiğinden burdaki domuzlar Happy Piggies / Mutlu Domuzcuklar diye adlandırıldığını anlattı 🙂

Daha sonrasında ise bira olgunlaşmaya (soğuk fermantasyon – lagering) bırakılıyor. En nihayetinde ise şişeleme yapılıp biramız şişelerinde ikinci fermantasyonuna bırakılıyor (önce sıcak sonra ise soğuk) Şişelemenin yapıldığı yerde Chimay ‘inda şişelerinin ayni fabrikada üretildiğini öğreniyoruz. Burada üretim bantlarını incelemek çok eğlenceli 🙂

Gezinin en sonunda ise Duvel cafesine donup grubun urettigi biralardan tadıyoruz. Ben şahsen orjinal Duvel ile Liefmans(Kriek) sectim fakat onun dışında Duvel Tripel Hop 2012 üretimini tadma şansım oldu. Tripel hop gruptaki herkesin çok hoşuna gitti. 2012 üretiminde üçüncü şerbetçi otumuz Amerika/Washington ‘dan Citra hopu. Direk birayı çok hoş greyfurtumsu bir lezzet katmış. Bu bira ile ilgili ayrı bir inceleme yazısı daha sonra yazıcam. Tur rehberimiz 2013 üretimi Tripel Hop icin Japonya’dan bir şerbetçi otu kullanacaklarını belirtti, ne diyim heyecanla bekliyoruz.

Türkiye’ de nerde bulunur ?

Tur rehberi daha öncede belirttiğim gibi Türkiye’ ye ithalat olduğunu söyledi. Ben kendim şahsen hiç görmedim ama söylentilere gore orijinal Duvel‘i Migros’da bulmak mümkünmüş. Goren duyan olursa lütfen bana bildirsin.

Güncelleme : Migros olayı şehir efsanesinden ibaretmiş. Duvel den gelen açıklama :

We are working hard on the startup of the import of Duvel into Turkey, but at this very moment there is no Duvel yet in Turkey. We hope to ship the first loads at the end of this summer.

yani kısaca Türk bira severler bu muhteşem biraya yaz sonunda bir terslik olmazsa kavuşabilecek. Şimdiden afiyet şeker olsun 🙂

Ek Güncelleme : Rekabet kurulunun Ocak sonunda yayınladığı açıklamaya göre Efes Pazarlama ve Duvel Moortgat arasındaki ithalat sözleşmesine bireysel muafiyet tanınmış. Böylelikle Duvel‘i Efes getiriyor diyebiliriz. Şimdiki adım ise ne zaman raflarda görebileceğimiz 🙂

http://www.rekabet.gov.tr/default.aspx?nsw=OXNI43WlcTrcvleKpiFuQA==-H7deC+LxBI8=

Mutlu Son Güncellemesi : İstanbul’da marketlerde ve bazı barlarda satışına başlanmış. Raf fiyatları 7.5 – 8.5 TL imiş..

Mutlu Son Güncellemesi 2 : Efes grubu pazarlama ekibinden aldığımız habere göre Mart ayı içersinde bardaklı Duvel paketleri Migros‘larda satışa çıkacakmış. Evinde bu birayı orjinal bardağıyla içmek isteyenlere duyurulur.

Bitiriş Cümlesi (Serim, Düğüm ve Çözüm)

Belçika’da genel manada çoğu konuda fikir ayrılığı var. 3 tane farklı dilin konuşulduğu, ülkenin farklı farklı bölgelere bölündüğü bu küçük Avrupa ülkesinde herkesin hemfikir olduğu tek bir şey var o da Duvel in enfes bir bira olduğu. Birayı seviyorum diyen herkesin ölmeden önce kesinlikle bir kere tadılması gereken bir bira Duvel.


Diğer beeraderlerin yorumları ve Puanlama

Benim puanım 9.5 / 10
Ratebeer
: Overall : 99 , Style : 98
Beeradvocate : BA Score : 96 world-class , The Bros : 100 world-class

NOT : Yazı boyunca açıklamasında * olan resimler farklı sayfalardan ödünç alınmıştır ;)

Bir cevap »

  1. belcikalilarin delikanli birasidir, icmeyene kiz vermezler adam yerine koymazlar, ard arda 3 taneden sonrasi vucutta biohazard warningler olusur

    Cevapla
  2. mükemmel derleme, sabırsızlanıyoruz
    keep posting!!!

    Cevapla
  3. Cihangir YAVUZYILMAZ

    Kos’taki marketten 2.10 €’ya alınmış afiyetle içilmiştir.

    Cevapla
  4. Avrupada içilebilecek en iyi bira. Diğerleri bildiğin su.

    Cevapla
  5. Ufuk Tuna Bulut

    İlk defa geçen hafta Brüksel’ de içtim Duvel’ı. İlk yudumu aldıktan sonra yumruk gibi bu dediğim hatırlanıyor. 🙂
    Türkiye’de nerede bulunur, satışı olacak mı? çok özledim şimdiden:)

    Cevapla
    • Ufuk Selamlar

      Öncelikle afiyet olsun 🙂

      Duvel’ in ithalat ekibinden en son aldığımız e-postada yaz sonu gibi ithalatın başlayacağı söylenmişti. Son durumla ilgili kendilerine tekrar e-posta gönderip, buradan bilgilendirme yaparız.

      Cevapla
      • Merhaba , henuz hic bir markette karsilasmadim. Bir ara north shieldslerin menusunde gormustum. Bir gelisme varmi?

      • En son kendilerinden aldığım e-mail :

        “The first order should leave our warehouse before the end of the year, so we’re almost there.”

        anladığım kadarıyla bir şekilde sürekli erteleniyor ithalat. Son durumu öğrenmek için tekrardan iletişime geçicem.

  6. bertug cavdar

    Veee efes pilsen duveli turkiyeye getirdiiii

    Cevapla
  7. Bertug rekabet kurulunun Ocak sonundaki bireysel muafiyet haberinden sonra bu guzel haberi bekler olmustuk. Agzina saglik. Market veya barlarda bulmak mumkun mu su an ?

    Cevapla
  8. Bugün mıgrosta gozume carptı bakmayı unuttum mıgroskop’u ıncelerken duvel golden ale bıra sadece mıgrosta ve yenı urun yazısını gorunce google yazmam ıle bıra hakkndakı tum bılgılerı sayenızde ogrenmıs oldum 🙂

    Cevapla
  9. bizi çok güzel aydınlattınız. bayıla bayıla içiyorduk artık bilinçli tüketiciyiz..

    Cevapla
  10. Arkadaşlar Bartında yaşıyorum ve halen DUVEL Baba buralara uğramadı. oldukça sabırsızlıkla bekliyorum akrabalarımdan her zaman yurt dışına çıktıklarında bira olarak duvel isterdim ve sen delisin derlerdi 😀

    Cevapla
  11. Istanbul, Trump Tower’ın giriş katındaki meeting point isimli mekanda ( mekanın isminden çok emin olmadım şimdi ) garsonların 3 aydan beri herkese şiddetle tavsiye ettiği bira. Bayıldım ve aramaya, araştırmaya başladım. Bu yararlı blog ile karşılaştım. Eline sağlık beereader.

    Cevapla
  12. Merhaba arkadaşlar İZMİR-Gaziemir’de yaşıyorum arkadaşım ile düzenli olarak gidip bira aldığımız tekel bayiinde hep dikkatimizi çeken bir bira idi dolaptan alıp incelemeye başladık hem 330ml. hemde 7.5tl. olması tercih edilesi bir durum değildi ama neyse dedik ve birer tane aldık her zaman içtiğimiz bira olan ve son yıllarda efesi bozum bozum bozan tuborg malt birasındanda 2 şer tane aldık duvel ilk açtığımız bira oldu bardaktaki bulanık görüntü bu birayı neden aldıkki dedirtti herşey çok kötü ilerliyordu taki kokusunu alıp bir yudum tadana kadar daha önce bira içmediğimizi anladık gerçektende 2 marka yıllarca sütümüzü sağmış maddi olarak birer tane aldığımız duveller bitti ardından tuborg açıp içmeye başladık ve bu bira bozuk yada su katılmış düşüncesine kapıldık aradaki fark bukadar ciddi bayii de kalan 4 adet duvel birasını gidip aldık ve 1 koli daha sipariş verdik bu birayı içmeden bira içiyorum ve ben iyi tadımcıyım demeyin asla buzamana kadar içtiklerimiz inanın bu biranın üretildiği kazanların temizliğinde kullanılan sularmış bunu anladık.
    Ayrıca bu platformu oluşturan arkadaşın ellerine sağlık iyi çalışmalar.

    Cevapla
  13. Bira kültürüne hayranım… Bayılıyorum yazılarınıza…

    Cevapla
  14. Ne güzel ki Tükçe Bira blogları çoğalıyor.Bunlar hem yeni yeni bira kültürünü öğrenenlere hemde benim gibi hem okumayı hemde bira’yı sevenlere ilaç gibi.Birasevdası’nı tamamen okudum sayılır sırada burası var.

    Cevapla
    • Evren Selamlar

      Dediklerine katılıyorum kesinlikle. Bira kültürüne katkıda bulunan tüm arkadaşların klavye tutan elleri zeval görmesin demek istiyorum burdan 🙂

      Bol eğlenceler diliyorum şimdiden. Yazıları okurken yanında takviye destek (bira) bulundurmayı unutma… bazı yazılar iştah açıcı olabiliyor 😉 Yorumlarını merakla bekliyorum..

      Cevapla
  15. Buse_________ efes tombul sie ALMANYA HOLLANDA PARIS yardim!!!

    acaba biri bana “efes tombul sise” nerede bulabilecegimi söyleyebilirmi? Yillardir Türkiye izin dönüsünde damagimizda kalan bir tat var oda TOMBUL SISE EFES Almanyada yok yada bana denk gelmedi bu konuda fikri olan lütfen yardim 🙂

    Cevapla
  16. Duvel ile geçen yıl gittiğim mekandaki garsonun önerisi sayesinde tanışmıştım. Çok hoşuma gittiği için bira tercihimi ondan yana kullanmaya başladım. Neyin nesi imiş bu Duvel, diye nette araştırırken de blogunuzla karşılaştım; verdiğiniz bilgiler için öncelikle teşekkürler. Keyifle okuyorum yazılarınızı.

    Son zamanlarda bir şey dikkatimi çekti. Migros’tan aldığım Duvel’lerin içindekiler kısmında glikoz şurubu yazıyor. İçerikte bir değişikliğe gidilmiş olabilir mi? Çünkü aldığı her şeyin önce içeriğine bakan biriyim; Migros’tan ilk Duvel alışımda bunu fark ederdim diye düşünüyorum.

    Cevapla
    • Korcan selamlar. Yorumların için çok teşekkürler. Şeker mevzusu ile ilgili yazının Teknik Detaylar kısmının sonuna aydınlatma mahiyetinde bir güncelleme girdim. Özetle içerikte bir değişiklik yok. Tüm dünyada yıllardır kullanılan aynı reçeteye devam ediyorlar. Bizim için bir değişiklik yok yani 🙂

      Cevapla
  17. Geçen migrosta sordum 18 lira falandı kıyamadım parama bence çok pahalı😄

    Cevapla
  18. Umut boyunsuz

    Çoook güzel yazı. Emeğinize sağlık. Duvel candır.

    Cevapla
  19. Mahalledeki bayiden aldığım 33 lük Duvel bir kaç gündür buzdolabında duruyor. Ara sıra alıp bakıyorum ama şişenin dibinde mayalara ait çökelti göremiyorum. Bu görünmez mayalar herhalde kapağı açtıktan sonra ortaya çıkyorlar. İçmek için sabırsızlanıyorum ama önce Migros’a gidip Duvel bardağını bulmam gerek. Cheers 🙂

    Cevapla
  20. Geçen yıl Rotterdam’da içtim ama Türkiye’deki ile arasında çok fark vardı.

    Cevapla

fehmi için bir cevap yazın Cevabı iptal et